Pazartesi, Ocak 26, 2009

Buldum Buldum...

Gün geçmiyor ki bilimde bir çığır açmayayım sevgili bilimperverler. Çünkü bilimde ilerlemenin önüne geçilemiyor, engel olunamıyor bilime.
Malumunuz insanlık uzun süre olmadık şeylere inandı bilimsel olduğu gerekçesiyle. Mesela dünya düz sanıldı yıllarca, ya da maddenin en küçük parçasının atom olduğu. Lakin aynı bilim tam tersini kanıtladı zamanla.
Ben de böyle bir keşif yaptım işte derin düşüncelere daldığım bir anda. Sevgili dostum, büyük düşünür ve bilimin önde giden neferi Douglas Adams'ın "Otostopçunun Galaksi Rehberi" serisinden bir eseri yeniden okuyordum. Uçmanın aslında bir sanat olduğu ve kendinizi yere atıp yeri ıskalamak temeline dayandığını söylüyordu rehber. (Ki ben rehberin her söylediğine inanırım.) O anda uzun zaman önce aklıma gelmiş ve karmaşık beynimin dehlizlerine itelenmiş bir düşüncem aklıma geldi. Yer çekimi olduğunu sandığımız şeyin aslında gök itimi olduğunu buldum. Daha doğrusu zaten bulmuştum da hatırladım diyelim.
Buluşumu deneyle ispatlamaya gerek duymuyorum çünkü deney gerektirmeyecek derecede aşikar bunun böyle olduğu. Bir nesneyi boşluğa bırakın, yere düştüğünü göreceksiniz. İşte bu ispat! Gök itmese bir nesne nasıl aşağı doğru hareket edip yere düşer ki?
Çığır açacak yeni bir buluşta görüşünceye dek bilimle kalın sevgili bilimşinas kişiler.

Hiç yorum yok: