Pazar, Mart 25, 2012

Ben sana "kurcalama bozarsın" demedim mi?

Bu saatleri böyle ileri, geri alıp duruyorsunuz; sürtünme yüzünden zaman aşınıyor. Bazı yerleri çiziliyor, bazı yerleri inceliyor hatta yırtılıyor. Ondan sonra zamanda kaymalar, kırılıp bükülmeler, efendime söyleyeyim, uzay-zaman sürekliliğinde bozulmalar... Bir sürü dert. Panik, kaos falan olmasın diye halka da açıklanamıyor tabii bunlar.
Siz kucalayıp bozuyorsunuz, süper kahramanlar, gizli örgütler düzelsin diye çırpınıyor. Nice yiğitler bu yolda heba oluyor. Zaten hiçbirinin doğru dürüst bir mayışı, sesekası yok; yol-yemek bile karşılanmıyor. Hepsi zaman yolculuğunun parasını cebinden veriyor, yazık, dağ dayanmaz. Kaçının ocağı söndü sizin yüzünüzden.
Bütün bunları açıklayarak kendimi büyük bir tehlikeye attım ama, bizi bekleyen asıl tehlikelerin yanında benim hayatımın kıymeti ne ki?
Son kez söylüyorum: Zamanı itip kakmayın! Bi'gün yanlış yerden büküvereceksiniz, Marty McFly hiç doğamayacak. İleri geri çekiştirirken zamanın dengesini bozup, paralel evrenleri üstümüze devireceksiniz. Zamanla oyun olmaz evladım, kurcalamayın.