Perşembe, Ağustos 26, 2010

Fahri TDK ve Yeni Sözcükler 7

Bugün tanımla beraber biraz da etimolojiye gireceğiz kremalı patateslerim. Çünkü bazen tanımlar yetersiz, kelimeler kifayetsiz...

Dokuz: Bir sayı olarak bilinse de aslında kadim zamanlarda nargileler, henüz canlıyken, böyle gülerdi. O yüzden "nargile kahkası" diye tanımlayabiliriz. (Sayıyla 9)

Efsane der ki; çok ama çooooooooook eskiden nargileler kısa boylu, tombalak ve neşeli bir halktı. Sık sık birbirlerine sulu ya da korlu şakalar yapar ve beraberce "dokuzdokuzdokuzdokuzdokuzdokuzdokuzdokuzdokuz " diye gülüşürlerdi. (Tüm kabile aynı anda gülerdi, evet.) Fark ettiniz mi bilmem, ama dokuz tane dokuzu birbirine bitişik şekilde yazdım çünkü nargileler gülünce çıkan ses tam olarak buydu. Dokuz sayısı da buradan gelmektedir. Hep aynı sayıda ses çıkarttıkları için o sayıya dokuz adı verilmiştir. Sonra bu garip şaka anlayışlarından dolayı nargilelerin soyu yavaş yavaş tükenmiş lakin uzaktan akraba oldukları "pikniktüpüebatlarındakimuhtaremmi" ırkı bu mirasa sahip çıkmıştır.

Yeni bir tanımda yeniden görüşmek üzere sevgili atosportosaramislerim.

Hiç yorum yok: