Cuma, Eylül 03, 2010

Ne zaman evleniyorsun?

25 yaşın üzerindeyseniz ve arkadaşlarınız, akran kuzenleriniz falan haince evlenmeye başladıysa her mecliste duyacağınız sorudur bu. Hazırlıklı olun. Senaryo, soran kişiye bağlı olarak 2 versiyonludur. 



1. versiyon
Eş, dost, akraba, tanıdığın sorması:

Bu versiyonda genellikle dişihanımteyzeler (anne, teyze, hala, yenge, konu, komşu, süpürge) ve nadiren adambeyamcalar (amca, dayı, abi, komşu, bakkal, sütlaç) ya da yeni evli çiftler rol alır. Assora açıklayacağım 2. versiyona göre daha anlaşılabilir bi'şeydir. Bi nevi sizin mutluluğunuzu görmek isterler kendilerince. Bir kuşağa (Jenerasyon da olur.) göre saadet, esenlik, huzur, düzen gibi şeyler tamamen ev-barkla ilgilidir. Yakınlardan birilerinin (komşunun çocuğu, arkadaşınız, bi'şeyiniz) evlenmesiyle açılan mevzu kaçınılmaz olarak size doğru yönelecek ve bu soru sorulacaktır. Üzerine vazife olan, olmayan insanlar bunu dert edinip "ne zaman evleneceksin? Ama bak biz torun sevmek istiyoruz artık ekikiki" (Annem, babam kurmuyo lan öyle cümle, sana ne?) şeklinde cümleler kurmak suretiyle sizi bunaltacaktır. (Torunmuş... Denyo) Eğer kaderin kötü bir oyunu olarak yeni evlenmiş bir arkadaşınız, bi’şeyiniz de ortamda bulunuyorsa, sanki bu zamana kadar beraber bekar bekar şahane takıldığınız kişi o değilmişçesine teyzelere amcalara gaz verme görevini üstlenir. Bu tamamen sizin buna sinir olduğunuzu bilmesi ve bundan kendine eğlence çıkartmaya çalışmasıyla alakalıdır. Karşı saldırı olarak gözünüzü belertmeden, sakin sakin “bebek” kartını oynayın. Kuracağınız tek cümleyle bu kumpasçıyı kendi tuzağına düşürebilirsiniz. “e şekerim, çocuk ne zaman?” dediğiniz anda bir sessizlik olacaktır, hemen istifade edin. “Bebek sevesimiz var, değil mi teyzelerim, amcalarım?" sorusunu sorduğunuzda
dikkatler o tarafa yönelecektir. Hatta çocuklu insanlar için bile bu kart çalışır çünkü teyzeler ve amcalar asla yetinmezler, her zaman ikinci, üçüncü çocuğu da beklerler. Bebek muhabbeti açıldığı saniyede herkes kendi çocuğunun bebekliğinden, duruma gore torun olmadı yeğenlerden bahsetmeye başlayacak ve o arada akla gelen kişilerin çekiştirilmeye dalınmasıyla saldırıdan hasarsız kurtulup hemen oradan sıvışmanız mümkü olacaktır.

2. versiyon:
El alemin sorması:


Bunlar kesin dişihanımteyzelerdir. Adambeyamcalar sadece "evli misin?" diye sorup geçebilirken elalemindişihanımteyzesi asla yetinmez. Zira bu kadınların kafalarında sürekli güncellenen bekarlar listeleri vardır. Tanıdıkları, gördükleri, otobüste yanına oturdukları, markette karşılaştıkları, bir şekilde denk geldikleri bütün genç kadın ve erkekleri kafalarında eşleştirirler. En az yedi çifti evlendirmeyi (7 çift evlendiren cennete gider şeklinde bir batıl itikat var.) hayatlarının amacı edinmişlerdir. Hepsinin yakınlarında (uzak da olur, farketmiyor bunlara.) mutlaka evlenmek için çıldıran genç insanlar (komşu çocuğu, yeğen, oğul, kız, torun, torba, poşet) bulunmaktadır. "Evli misin?" diye başlayan sorgu "aaa, niyee?" nidası akabinde “peki konuştuğun biri var mı?” sualiyle devam eder. Cevabın evet ya da hayır olması bi’şey değiştirmez. Hemen o gençlerden size uygun görülenlerin iş, güç, maaş, yaş, ev, araba, taşınabilir - taşınamaz mal varlığı, t.c. kimlik no. gibi bilgileri en ince detayına kadar aktarılır. Çünkü bu teyzeler psikolojik harp, istihbarat, karşı istihbarat hususunda en baba teşkilatı cebinden çıkarır. Savuşturmak için gözlerinizi devirip en yavşak halinize bürünmeniz ve bu teyzelerin tasvip etmeyeceği konularda atıp tutmanız şarttır. Hemen alkol, sigara, gece hayatı, karşı cinsle münüsabetler hakkında konuşmaya başlayın ve mümkünse “evlilik ne yeaaa? En fazla birlikte yaşarım” diyerek teyzeyi soğutun. Bir sure taş kesilip betonarmehanımteyzeye dönüşeceklerinden arkanıza bakmadan, seke seke kaçabilirsiniz

Hiç yorum yok: