Sabah aklımda bir soruyla uyandım. Canımdan çok sevdiğim arkadaşım Douglas Adams'ın (Kısaca DNA diye bilinir) "Otostopçunun Galaksi Rehberi" adlı seri şaheserinde adı geçen "Babil balığı" ne kadar yaşıyor acaba? İşte bu soru vardı uyandığımda kafamda. Sonra soru soruyu getirdi. Bu balık öldüğünde ne oluyor? Kulakta çürüyüp sisteme mi karışıyor yoksa direkt olarak dışarı mı atılıyor? Ya da öleceğini hissettiği zaman kendi kendini dışarı mı atıyor? Atalarının mezarlarına gidip orada ölümü mü bekliyor? Ya da normal ölüyor mu öyle?
Babil balığının ömrünü düşünürken aklım bana yeni oyunlar oynadı ve yeni sorularla doldu kafam. "Leyleğin ömrü iki laklak" derken kasıt iki laklak arası süre midir yoksa iki laklak toplamı olan süre midir?
Bunları merak ediyorum şu an. Huzursuz ve tedirginim. Soru soruyu getiriyor, halbuki cehalet ne büyük mutluluk.
Bir sorular ve sorunların daha sonuna geldik. Tekrar görüşünceye dek ikircikli kalın canlarım.
Cuma, Ocak 09, 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder